İMAM GAZALİ’DEN ÖĞÜTLER
Öncelikle Hz. Muhammed (SAV) Hadis-i Şerifleri tüm nasihatçilerin nasihatlerin kaynağıdır. Nasihati yapmak kolaydır. Zor olan onu kabul etmek ve onunla amel etmektir.
Bir Hadis-i Şerifte: “Allahu Teâlâ’nın kulundan yüz çevirmesinin alameti, o kulun kendisine faydası olmayan şeylerle meşgul olmasıdır. Ve eğer bir kişinin ömründen bir saati yaratılış gayesi olan kulluk ve ibadet yapmaktan başka bir şey ile geçirirse onun hasret ve nedametinin uzaması elbette daha layıktır.”buyurur.
Kırk yaşını geçmiş olan bir kimsenin hayrı, şerrine galip olmazsa Cehenneme hazırlansın. Bu nasihat dünya ehline kâfidir.
Bir Hadis-i Şerifte: “Dünyada kalacağın kadar dünyaya çalış. Ahirette kalacağın kadar ahrete çalış. Allah’a(CC) muhtaç olduğun kadar amel işle. Cehennem azabına dayanabileceğin kadar günah işle.” Buyuruluyor.
Bir Hadis-i Şerifte : “İhsan; Allahu Teâlâ’yı görür gibi ibadet etmekliğindir, her ne kadar sen onu görmüyorsan da O seni görüyor.” Buyuruluyor.
Allahu Teâlâ her gün insan kalbine “BENDEN BAŞKASI İLE NE YAPIYORSUN? Gaflet perdelerine bürünmüşsün, haberin yok” diye nida eder.
İnsanın tutacağı Allah emirlerini, kaçınacağı nehileri, öğrenecek kadar ilim tahsil etmesi gerekir. Felsefeciler gibi amel etmeyi düşünmeksizin yalnızca ilim öğrenme. Çünkü;
“Cidden insanların kıyamet gününde en şiddetli azaba uğrayacak olanı Allahu Teâlâ’nın ilimden istifade ettirmediği, ilmi ile amil olmayan âlimdir” Hadisi Şerif.
Cüneydi Bağdadi Hz. nin ashabı, onun vefatından sonra rüyalarında şöyle dediğini naklederler: “O işaretler yok oldu. O ibareler kayboldu, o ilimler fena buldu ve o eserler tükendi. Bize hiçbirinin faydası olmadı. Ancak gecelerin içinde kılmış olduğun birkaç rekâtçık namazların faydası oldu”.
Bir şahıs birçok kitap toplasa, yüz bin dini mesele öğrense, hiçbiri ile amel etmese, bu ilmin kendisine hiçbir faydası olmaz. İlmi ile amil olmak ve Amel-i Saliha işlemek gerekir.
Cüneyd-i Bağdadi Hz.leri 30 sene yatsı namazı abdesti ile sabah namazı kıldı. 30 sene sabahlara kadar ayakta Allahu Teâlâ’yı zikretti.
İlim kâfi gelecek ve amele ihtiyaç olmayacak olsa Allahu Teâlâ gecenin yarısı geçtiğinde, herkes uykuda iken: “Var mı Zat-ı Ahadiyetime dönüp tövbe edici? Var mı benden isteyici? Var mı mağfiret dileyici?” buyurur. Bunun içindir ki gece yarısından sonra Teheccüt namazı kılmak ve seher vaktinde kıyam ve istiğfar etmek makbul olmuştur.
Üç ses vardır ki Allah (cc) onları sever; Birincisi horoz sesi, İkincisi Kur’an okuyan ses, üçüncüsü seherde istiğfar edenlerin sesi.
Süfyan-ı Servi Hz. : “Allahu Teâlâ’nın bir rüzgârı vardır. Seher vakitlerindeki zikirleri ve istiğfarları yüklenir ve Allahu Teâlâ’ya götürür.” Buyurmuşlardır.
Gene Süfyan-ı Servi Hz.; Gecenin ilk vakti bir duyurucu nida eder;” dikkat abidler kalksınlar der, Abidler kalkarlar. Namaz kılarlar. Gece yarısı ikinci duyurucu nida eder. “dikkat dua ediciler kalksınlar” der. Onlar da kalkarlar. Seher vaktine kadar namaz kılarlar. Seher vakti olunca üçüncü birisi nida eder. “Dikkat istiğfar ediciler kalksın derler” Onlar da kalkar. İstiğfar ederler. Şafak atınca son birisi nida eder; “Gafiller kalksın” der. Onlar da ölülerin kabirlerinden kalktıkları gibi yataklarından kalkarlar.
Lokman as. ise oğluna: “Yavrum, horoz senden daha akıllı olmasın. Sen uykuda iken o seher vaktinde Allah’ı zikreder.” Diye tavsiye vermiştir.
Hasan Basri Hz.” Amel ile ibadet etmeden cenneti istemek, günahlardan bir günahtır.”
Bir Hadis-i Kutside; “ Amel etmeden cennetimi ne kadar hayâsı, utanması kıt bir kimsedir. Benim taatimde cimrilik eden kimseye rahmetimle nasıl cömertlik ederim” buyurulmuştur.
Hz. Muhammed SAV. “Akıllı kimse nefsini alçaltan, ölümden sonrası için ameledendir. Ahmak ise nefsine ve hevasına tabi olup Allaha karşı boş ümide kapılandır.”buyurmuştur.
Hz. Hacı Ahmet KAYHAN Dede