Mevlevihane


Konya'da Mevlana Celaleddin Rumi adına oğlu Sultan Veled tarafından 13. yüzyıl sonlarında kurulan Mevlevi Tarikatı mensuplarının bulunduğu tekkelere Mevlevihane denmektedir.

Mevlevihaneler genellikle külliye biçiminde planlanmıştır. Merkezinde semahane, çevresinde türbe, mezarlık, Meydan-ı Şerif ve mescid yeralır.

KONYA

Ermenek Mevlevihanesi: 17. Yüzyılda var olduğu düşünülen Mevlevihane 1990 yılında geride kalan mescidi de yıkılarak yerine büyük kubbeli bir camii yapılmıştır.

Konya Mevlana Dergahı: 1274 yılında baldaken olarak inşa edilerek 19. Yüzyıla kadar genişletilmiştir. 1926 yılında müze olarak açılmıştır.

Şems-i Tebrizi Zaviyesi: 15. Yüzyıl Karaman devrine tarihlendirilmektedir. Şuanda camii olarak kullanılmaktadır.

Piri Mehmed Paşa Zaviyesi: Camii 1523 yılında yaptırılmıştır. Camiinin kuzeyinde bulunan zaviye bugün baharatçı olarak kullanılmaktadır.

Cemel Ali Dede Zaviyesi: Konya’nın Meram ilçesinde bulunmaktadır. Cemel Ali Dede Hz. Mevlana’nın lalası olarak bilinmektedir. 13. Yüzyıla tarihlenmektedir. Mescid Semahane ve türbeden oluşmaktadır. Camii olarak kullanılmaktadır.

Ateşbaz-ı Veli Zaviyesi: Konya’nın Meram ilçesinde bulunmaktadır. Hz Mevlana’nın aşçısı İzzetoğlu Şemseddin Yusuf’a aittir.

Fahrunnisa Zaviyesi:  Karatay İlçesinde bulunmaktadır. Günümüze kadar bir hamuşan ve mescid-semahane gelebilmiştir. Fahrunnisa Hanım’ın 14-15. Yüzyılda yaşamış Mevlevi hatun olduğu bilinmektedir.

Afyon Mevlevihanesi: 13. Yüzyılda yapılmıştır. İlk Mevlevihanelerdendir. Günümüze camii, matbah, derviş hücreleri ve hamuşanın bir kısmı gelebilmiştir.

Ankara Mevlevihanesi: ilk Mevlevihane camii ile birlikte 1566 da inşa edilmiştir.  Mimar Sinan’a atfedilen Cenabı Ahmet Paşa Camii halen kullanılmaktadır.

Antalya Mevlevihanesi:  tekke yapısı 1215 yılında Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmış 14. Yy da tekke beylerinden Zincirkıran Mehmed Bey tarafından mevlevihaneye dönüştürülmüştür. Bugün sanat galerisi olarak kullanılmaktadır.

Bursa Mevlevihanesi: 1615 te Ahmed Cununi Dede tarafından yaptırılmıştır. Pınarbaşı Mahallesi’nde yer almakta idi. 1953’te yıkılmış, semahanenin bulunduğu yere su deposu yapılmıştır.

Çanakkale Gelibolu Mevlevihanesi: 1621 yılından önce Ağazade Mehmed Hakiki Dede tarafından kurulmuştur. Hamzaköy’de eskiden askeri alan içindeyken günümüzde aslına uygun olarak restore edilmiştir.

Çankırı Mevlevihanesi: XIII. Yüzyıl Selçuklu dönemi yapısını içine alan Mevlevihaneden günümüze şifahane/mescid bölümü gelmiştir.

Çorum Mevlevihanesi: Kent merkezinde Azap Ahmed Mahallesinde yer almaktadır. 1878 yılında Mehmed İzzet Dede tarafından kurulmuştur. Günümüzde özel şahıslar tarafından restore edilen Mevlevihane kapalıdır.

Edirne Mevlevihanesi: Sultan II. Murat tarafından Muradiye Camii ile birlikte 1435 yılında kurulmuştur. 1938 de yıktırılmıştır.

Eskişehir Mevlevihanesi: Gazi Melek Mustafa Paşa tarafından 1571 tarihinde yaptırılmıştır.

Gaziantep Mevlevihanesi: 1638 yılında sancak beyi Türkmen Mustafa bin Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılan Mevlevi tekkesi vakıf eserlerinin sergilendiği ve Mevlevilik kültürünün yansıtıldığı bir müze olarak ziyarete açılmıştır.


İSTANBUL

Galata Mevlevihanesi: II. Beyazıt devrinde İskender Paşa’nın av çiftliğinde 1491 yılında kurulmuştur. Şuanda müze olarak kullanılmaktadır.

Üsküdar Mevlevihanesi: bugünkü şeklini II. Mahmut zamanında 1834-35 yılında almıştır. Mevlevihane hem camii hem de dernek olarak kullanılmaktadır.

Yenikapı Mevlevihanesi: 1597 yılında Yeniçeri katibi Malkoç Mehmed Efendi tarafından kurulmuştur. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yürütülen “Kültür Vadisi Projesi” kapsamında restore edilmiştir.

Beşiktaş Bahariye Mevlevihanesi: 1622’de Ohrili Hüseyin Paşa tarafından kuruldu. Şuanda yıkılmış ve fabrika arsası olmuştur.

Kasımpaşa Mevlevihanesi: 1631 Sururi Abdi Dede Efendi tarafından kurulmuştur. Cumhuriyet döneminde mülkiyeti vakıflara geçmiş 1946 da Sururi İlkokulu inşa edilmiş 1979 da çıkan yangınla yok olmuştur.


DİĞERLERİ

İzmir-Tire Mevlevihanesi: Mevlevihane’nin Yeşil İmaret Camii çevresinde 1333 yılında kurulduğu bilinmektedir.

Kayseri Mevlevihanesi: tekkelerin kapatılması kanunundan sonra arsa haline gelmiş ve yerine vakıflarca Bayrampaşa İş Hanı yapılmıştır

Karaman Mevlevihanesi: Karaman il merkezindedir. Ak Tekke Camii içindeki türbe semahane bölümüyle bir Mevlevihane olarak kullanılmıştır. Şu anda camii olarak kullanılmaktadır.

Kastamonu Mevlevihanesi: Mevlevihanenin banisi Çandarlı Süleyman Paşadır. Mevlevihaneden geriye hamam ve hamama bitişik eski bir bina kalmıştır. Bu eski bina içerisinde temsili bir mezar da bulunmaktadır.

Kilis Mevlevihanesi: Mevlevihanenin kesin kuruluş tarihi belli değildir. Günümüze yalnızca semahanesi ulaşabilmiştir. Mescit olarak kullanılmaktadır.

Kütahya Mevlevihanesi: Beylikler bölgesinde kurulan ilk mevlevihanedir.

Muğla Mevlevihanesi: 1453-57 yıllarında kurulmuştur. Mevcut semahane 1848 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde orijinal hali ile muhafaza edilmektedir.

Muğla-Marmaris Mevlevihanesi: Mevlevihanenin kesin yapım tarihi bilinmiyor. 16. Yüzyılda kurulup II. Mahmud zamanında (1835) son şeklini aldığı kabul edilir. Mevlevihaneye ait su kuyusu ve hazirenin bir kısmı halen mevcuttur.

Manisa Mevlevihanesi: 1368 yılında İshak Bey tarafından yaptırılmıştır. Manisa Mevlevihanesi aynı zamanda bir asitanedir. Mevlevihane 1995 yılında Celal Bayar Üniversitesi'ne (CBÜ) verildi. Restorasyonu tamamlanarak son şeklini aldı. Halen CBÜ Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde, Mevlevi kültürünün tanıtıldığı bir etnografya müzesidir. Ayrıca Rektörlüğün desteğiyle, bilimsel ve kültürel faaliyetlerin yapıldığı bir mekan olarak hizmet vermektedir.

Niğde Mevlevihanesi: Ulu Arif Çelebi zamanında 14. Yüzyılda kurulmuştur. Zaviyenin ana binasının bir kısmı kaybolmuş; mezarlık, Kemal-i Ümmi türbesi vakıflarca restore edilmiştir. Ana bina kız Kur’an kursu yapılmıştır. 

Niğde- Bor Mevlevihanesi: Bor Mevlevihanesi tamamen ortadan kalkmış yalnızca kitabesi günümüze ulaşmıştır.

Şanlıurfa Mevlevihanesi: ilk kuruluşu Hacı İbrahim Ağa tarafından, ikinci kuruluşu ise 1716 yılında Rakka Valisi Rıdvan Ahmed paşa tarafından gerçekleştirilmiştir. Halen mescit olarak kullanılmaktadır.

Tokat Mevlevihanesi: 1638 yılında Muslu Ağa tarafından kurulmuştur. Onarım sonrası, Mevlevihane Vakıf Müzesi kapsamında, Osmanlı konak müzesi şeklinde döşenmiş ve misafirlerin ziyaretine açılmıştır.


Tasavvufi Sözler

  • Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi, sonunda sana da dikişisiz elbise giydirecekler...

    Hz. Mevlana Celaleddin Rum'i
  • Maddi hayata meyledenler için hayat deniz suyu içmeye benzer. İçtikçe susarlar, susadıkça içerler...

    Hz. Muhyiddin Arabi
  • Ey ademoğlu; Ey insanoğlu, bizi yaratan Allah`ın emirlerini tutmak mecburiyetindeyiz. Çok nazikâne dikkat edelim.

    Hz. Hacı Ahmet Kayhan Dede
  • Tasavvuf, Hakk'ın, seni senden öldürmesi ve seni kendisiyle diriltmesidir.

    Cüneyd-i Bağdadi
  • Sen insana ulaşmadan Allah'ı nasıl arıyorsun?

    Muhammed İkbal
  • Allahım! İnsanlar seni verdiğin nimetler yüzünden severler; bense seni verdiğin belalar yüzünden severim.

    Hallac-ı Mansur
  • Aşka delilik diyen insan, hayatın sırrına ebediyen bigane kalsın.

    Muhammed İkbal
  • Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım, başım göğe değerdi.

    İmam-ı Azam
  • Bir gün nefsime dedim: gel seninle Rabbime gidelim. gelmedi. Ben de tek başına yürüdüm, gittim.

    Beyazıd-ı Bestâmi
  • Allah' ı bilenler ise, ruhun beynin özü ve hakikatı olan Hak' tan geldiğini müşahade ettiler.

    Ahmed Hulûsi
  • Allah sizin kalıbınıza ve suretinize değil, kalbinizin temizliğine bakar.

    Hz. Muhammed (s.a.v)
  • Bir insanda görülen ameller ve takvadan başka, bir de onun cevher gibi güzel olan gizli amel ve takvası vardır. Bakış gücü olmayanların nazarları, görünen amellerdir. Halbuki biz onlara bakmıyoruz. Biz insanın içine, içindeki sırra bakıyoruz.

    Şeyh Hariri
  • Bir kimse kendi hakikatine arif olursa, hiçbir itikat ile kayıtlı olmaz.

    Muhiddin Arabi
  • Bütün maşuktur, aşık perdedir. Diri maşuktur, aşık ölüdür.

    Hz. Mevlâna
  • Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.

    Gazâli
  • Eğer bir müminin kalbini kırarsan Hakk'a eylediğin secde değildir.

    Yunus Emre
  • Ey birader, sen ancak bir düşünceden ve fikirden ibaretsin. Üst tarafın kemik ve A'sab sinir ve adalât (kas) ve elyaftan (insan ve hayvanda adaleleri meydana getiren ince lifler) ibarettir.

    Hz. Mevlana
  • Hakikât yolu, aranmakla bulunmaz. Ama Bulanlar ancak arayanlardır.

    Beyazıd-ı Bestâmi
  • Hakikatte Arş ve Beytullâh, Allah'ı bilen arifin kalbidir.

    Muhyiddin Arabi
  • Hakkın Rahmeti bizim günahlarımızdan büyüktür.

    Muhyiddin Arabi
  • Her kişinin iki resülü vardır. Biri zahir, diğeri batın. Zahir dildir, Batın gönüldür. Dil Muhammed'e, gönül Cebrail'e benzer.

    Hacı Bektaş-ı Veli
  • Her şey maşuktur , aşık bir perdedir. Yaşayan maşuktur , aşık bir ölüdür.

    Hz. Mevlâna
  • İnd-i Sânî'de, bütün mahlûk TEK bir NOKTADIR; Kâinâtın cümlesi bu, NOKTA da bir NÜKTEDİR!

    Ken'ân Rifâî
  • İstesem sırf fatiha suresinin tefsiriyle yetmiş beygiri yüklerim.

    Hz. Ali
  • Kendimi arıyorum, gören varmı?

    Erzurumlu İbrahim Hakkı
  • Kerem, dünyayı ona muhtac olana vermen ve kendisine muhtac olduğun Allah'a yönelmendir.

    Ebu Hafs
  • Kimde sevgi varsa, Allah'ın varlığı ondadır.

    Hz. Mevlâna
  • Kimi aşık görürsen, onu maşuk bil. Zira o aşka nisbetle hem aşıktır, hem de maşuktur.

    Hz. Mevlâna
  • Kur'an insanlara pek çok şeyi sembollerle anlatırken; tasavvuf ise baştan sona, serâpa sembol ve mecazdır.

    Ahmed Hulûsi
  • Maddi hayata meyledenler için hayat deniz suyu içmeye benzer, içtikçe susarlar, susadıkça içerler.

    Muhiddin Arabi
  • Musibetin sevabına talip olmaklığın, musibeti çekmekte iken de varsa, zahidsin.

    Hz.Muhammed (s.a.v)
  • Nazar ve nefes az kaldı kaderi geçecekti. Nefes ve nazardan Allah'a sığının.

    Hz.Muhammed (s.a.v)
  • Nokta, tüm çizgilerin esasıdır.

    Hallac-ı Mansur
  • Okunacak en büyük kitap insandır.

    Haci Bektasi Veli
  • Ölüm, yaradılmışın Yaradan'a kavuşmasıdır,Şeb-i arus'dur.

    Hz. Mevlâna
  • Sevgin yoksa, dost arama.

    Şeyh Sâdi
  • Algılanan varlığın, Hakkın vücudu olduğunu müşahade, vahdet-i vücud'dur.

    Ahmed Hulûsi
  • Tasavvuf zamanı en uygun bir şekilde değerlendirmekten ibarettir.

    Ebu Siad-i Ebu'l Hayr
  • Tasavvuf, Allah ile olan muamelenin saflığıdır. Bunun aslı da dünyadan yüz çevirmedir.

    Cüneyd-i Bağdadi
  • Tasavvuf, bila-alaka (hiçbir bağ olmadan) tamamiyle Allah ile olmandır.

    Cüneyd-i Bağdadi
  • Vücudun, ilmi ilahide, ilimden ibaret olduğunu müşahade, vahdet-i şuhud'dur.

    Ahmed Hulusi

Hakkı Dedemizin Bütün Derslerine ulaşmak için tıklayınız...

Misafirhanemiz

Dervish Guest House

Site Kullanım Sayacı