Cemel Ali Dede(Turut)
MERAM'a yakın ünlü ziyaret yerlerinden birisi de, Cemel Ali Dede (Turut) diye anılan türbedir. Üzeri beşik tonozla örtülü bu Selçuklu türbesinin vaktiyle nefis çinilerle bezeli olduğu, günümüze gelebilen bazı kalıntılarından anlaşılmaktadır.
Türbede yedi sanduka görülür. Çinilerle süslü bu sandukalarda herhangi bir kitabe görülmemektedir. Ziyaretçileri gezdiren yaşlı komşular, ortadakinin Cemel Ali Dede'ye, yakınındakilerin de eşi ile kızına ve aşçısına ait olduğunu söylerler. Türbenin yanında yer aldığını tarih kitaplarından Öğrendiğimiz sıbyan mektebi, günümüze kadar gelememiştir.
673/1361 yılında Hakk'a kavuşan Cemel Ali Dede, Selçuklu Konyası'nın tanınmış kişilerindendir. Mevleviliğin ünlü kaynaklarından 'Sefine-i Mevleviyan"da onun, Mevlana'nın babası Sultan'ul-Ulema ile birlikte Konya'ya geldiği belirtilir. Sakıp Dede, ona "Cemel (Deve) Ali Dede" denmesinin, henüz küçük bir çocuk iken Mevlana'yı sırtına alıp deve taklidi yaparak eğlendirdiğinden ileri geldiğini de ifade eder.
Mevlana yıllarının nice unutulmaz hatıralarına sahip olan Cemel Ali Dede (Turut)'nin türbesi, o aşk ve marifet dolu günlerin kıymetli bir yadigârı olarak muhafaza ve ziyaret edilmektedir. O'nun adını taşıyan bir mescid ile bir de zaviyenin bulunduğunu vakıf belgelerinden öğreniyoruz. Mevlevi hatıralarında adı sık sık anılan "Cemel Ali Bağı (Dede Bağı)", tadına doyum olmaz yaz gündüz ve gecelerinin zikir, tefekkür, sema ve murakabelerine de sahne olmuş ünlü Meram bağlarındandır. Mevlana Hazretleri, sık sık Turud ve civarındaki mesireliklerde gezintiye çıkar, burada düzenlenen sohbetlerde, sevenlerine ledünni âlemin sırlarından bahseder; onlara, dünya ve ahirette Allah ve Rasulünün hoşnut olacağı işlere özen göstermelerini öğütlerdi. İnsan psikolojisinin ve çocuk pedagojisinin bütün inceliklerine vakıf olan Mevlana'nın böylesine gönülden sohbetleri, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, ümide, diğergamlığa, yaratılıştaki hikmet ve amaca dair öğütleri, Konya başta olmak üzere birçok yurt köşelerinde asil, nezih, samimi bir havanın fert ve toplum tarafından huzurla teneffüs edilmesine vesile olmuştur. Meram'ın yeşillikler denizinin sakin ve sessiz bir köşesinde ebedi istirahatgahında bulunan Cemel Ali Dede, işte zevkine doyum olmaz bu ilim ve irfan dünyasının melek tinetli ricalindendir.
Meram... Mevlana ve Mevlevilerin güzel şehri Konya'nın nice aşk ve marifet sohbetleriyle yeşertilmiş bu dillere destan cennet mesireliği, meramı Allah aşkı, maksadı Resül muhabbeti olan nice derviş, can ve dedelerin birbirinden güzel hatıralarını yeşillikler arasında olanca tazeliğiyle muhafaza etmektedir. O güzelim bahçelerde gezerken kulağınıza sanki bir ney ve kudüm sesi gelir gibi olur. Yüzyıllar boyunca Konya'yı sulayan tarihi Meram çayının kıyısında yapacağınız bir gezintiyi biraz uzatır da koruluk'arın içine doğru ilerlerseniz, yemyeşil ağaçlar arasına gömülmüş eski konaklardaki bir Mevlevi can veya dervişinin çıkıp sizi karşılayaCakmıŞca5ua sakin ve tabii bir görünüme sahip olduğunu hissedersiniz. Bu duygu size, başta Cemel Ali Dede olmak üzere Meram'da ebedi istirahatgahında bulunan evliyaullahın ruhani himmet ve hiyayelerinden ileri gelmektedir
Bu deruni duygu ve düşüncelerini Konyalı Aşık Şem'i şöyle dile getirir:
Kış olunca donanır ahbab ile vahdet-haneler,
Kurulur pazar-ı aşk mamur olur kaşaneler,
Şem'i aşkın yakar pervaz eder pervaneler,
Konu Başlığı
Konu Başlığı